Tarafların e-posta yoluyla oynadığı, oyunun farklı bir tatla oynandığı kaliteli bir satranç türüdür. Oyuncuların bir hamle için birkaç gün düşünme süreleri vardır. Bu süre içinde ince ince devam yolları, kombinasyonlar incelenir. 

Daha çok olasılık içerir, haliyle daha karışık ve zordur. Sms, faks, telefon, whatsapp yardımıyla oynanan satranç da “yazışmalı
satranç” kapsamındadır.

Yazışmalı satrancın uluslararası ligleri, şampiyonaları, kendine özgü bir sistemi vardır. Dünya üzerinde FIDE’nin karşılığı olan ICCF 1962’de kurulmuştur. 

Bir dönem oldukça saygıdeğer bir konumda olan yazışmalı satrançta büyükusta ve 2000 yılı Avrupa şampiyonu Fatih Atakişi’dir. Bir röportajında: “Tam sekiz yıl uğraştım Avrupa şampiyonu olmak için. Sırrı: sabır, hırs ve çalışma. Bir emek vermişsin ve karşılığını alıyorsun. Müthiş duygu.”

Tunç Hamarat, Murat Akdağ, Turgut Tansel de bu işin ustalarıydı. 
Tunç Hamarat, bir röportajında: “ Sandığınız kadar yavaş ve sıkıcı değil. Şampiyona 1999’da mektupla başladı, yarısında e- mail’e geçildi. Dünya şampiyonasında on altı oyuncuyla aynı anda oynuyordum. Olimpiyat karşılaşmalarında on iki, başka bir turnuvada on dört olmak üzere kırk iki parti birlikte yürüdü. Rus usta Volçok’la oyunumuz üç yılda bitti. Yani, ışık hızıyla oynanan bir satranç türüdür.”

Eskiden yaratıcılık gerektiren ve seçenek yaratma becerisi isteyen bu etkinliğin bilgisayarların devreye girmesiyle kaybolduğunu görüyoruz. Bir nevi; bilgisayarlar hayatımıza girdi, yazışmalı satranç zayıfladı. 

COVID-19 salgınında online turnuva,  ders ve analizler dışında yazışmalı satranç yeniden gündeme geldi. Uygulayanlar başarılı buldular,  kendilerini motive ettiler. 

İster yazışmalı, ister maske ve mesafe ile yüz yüze, ister online her türü güzel olan satranç; harika bir oyun. Hayat, satranç için çok kısa( Byron). Saygılarımla.